a
  • Haberyum
  • Ekonomi
  • İSO/Bahçıvan: Enflasyonun olduğu ortamda yatırım yapılmaz

İSO/Bahçıvan: Enflasyonun olduğu ortamda yatırım yapılmaz

https://haberyum.com/wp-content/uploads/2023/08/masal-bahçe.png https://haberyum.com/wp-content/uploads/2023/10/134X550.jpg

İstanbul, 26 Mayıs İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, enflasyonda ve finansman piyasalarında tekrar başlayan olumsuzluklar ile ithal hammadde fiyatlarındaki artışın, sanayicilerin üzerinde “giderek daha fazla baskı” yarattığını vurguladı ve “Herkes için öngörülemezlik ve istikrarsızlık olan enflasyon ile mücadeleyi mutlaka kazanmalıyız. Enflasyonun olduğu ortamda yatırım yapılmaz” dedi.
İSO’nun, 1968 yılından bu yana aralıksız gerçekleştirdiği ve sektör için en değerli verileri oluşturan “Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu” araştırmasının 2020 yılı sonuçları açıklandı.
“Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu 2020” araştırmasına göre, 2020 yılında üretimden satışlara göre en büyük kuruluş geçen yıl olduğu gibi, 
58 milyar 593 milyon TL ile Tüpraş (Türkiye Petrol Rafinerileri A.Ş.) oldu
ikinci 45 milyar 223 milyon TL ile Ford Otomotiv Sanayi A.Ş., 
üçüncü 31 milyar 242 milyon TL ile Oyak Renault Otomobil Fabrikaları A.Ş. 
dördüncü 30 milyar 812 milyon TL ile Toyota Otomotiv Sanayi Türkiye A.Ş. oldu.
İSO açıklamasında, “Sanayinin check up’ı olarak nitelenen, sanayi sektörü başta olmak üzere Türkiye ekonomisinin büyümesinden ihracatına, finansmandan yatırım iklimine kadar birçok alanda detaylı bilgiler içerdiği için önemli bir gösterge olan araştırma, aynı zamanda şimdiye kadarki en erken tarihte açıklanan Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu araştırması oldu” denildi.
Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu 2020 araştırmasının sonuçlarını açıklayan İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, “İSO 500 Büyük’ün 2020 sonuçları, ekonomimizin sanayi gibi güçlü bir sacayağının olduğunu ortaya koyuyor” dedi ve ekledi:
“Ama bunun sürdürülebilir kılınması adına dünün sonuçlarını güncel gelişmeler ve veriler ışığında da değerlendirmeliyiz. Bu anlamda İSO Markit işbirliği kapsamında açıklanan İmalat Sanayi Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) verilerine baktığımızda, özellikle son birkaç aydır ülkemizin dünya sanayi verilerinden negatif ayrıştığını görmekteyiz. 
“Açıklanan son Nisan 2021 PMI verilerine baktığımızda, 55,8 olarak ölçülen Küresel İmalat Sanayi Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) son 11 yılın en yüksek seviyesine ulaşmış görünüyor. En büyük ihracat pazarımız olan Euro bölgesi PMI endeksi de 62,9’luk seviyesi ile 24 yıllık veri geçmişinin rekoruna imza atıyor. 
“Buna karşın Türkiye PMI endeksinin Nisan’da 50,4’lük seviyesiyle dünyadan negatif ayrışmasını her kesimin dikkate alması gerekiyor. Dünya sanayisi, 2009 yılından bu yana en olumlu günlerini yaşarken, global kıyaslama yapabilme noktasında en değerli ve güvenilir marka olan ve imalat sektöründe 34 ekonomide ölçülen PMI verilerinde performansı en düşük dördüncü ülke olduğumuzu göz ardı etmememiz gerekiyor. Bunun temel sebeplerine mutlaka inmeliyiz.”
Bu konuda enflasyonda ve finansman piyasalarında tekrar başlayan olumsuzlukların en temel iki neden olduğunu vurgulayan Bahçıvan, şunları söyledi: 
“Öte yandan yurt dışından gelen hammaddelerin fiyatlarında yaşanan yüksek boyutlu artışlar sanayicimiz üzerinde giderek daha fazla baskı yaratmaktadır. 
“Bu artışlar, ilave bir işletme sermayesi ve buna bağlı bir finansman ihtiyacı oluşturması bakımından önümüzdeki günler için çok ciddi bir stres kaynağı olacaktır.
“Bu yıl sanayicimiz açısından bir başka önemli stres kaynağı da enflasyondur. Biz sanayiciler olarak asla ve asla yüksek enflasyonlu bir ortamda yaşamak istemiyoruz. 
“Enflasyonun toplumlar için de, ekonomiler için de, sanayiler için de öngörülemezlik, istikrarsızlık olduğuna inanıyoruz. 
“Onun için ne yapıp edip enflasyon mücadelesini mutlaka kazanmalıyız. Enflasyonun olduğu ortamda kolay kolay yatırım yapılmaz. 
“Nitekim geçen yıl yatırım teşvik belgelerinde yaşanan yüksek oranlı artışa rağmen, yatırım iştahının fiiliyata dönmediğini son dönemlerde net bir şekilde gözlemliyoruz.”
Araştırma sonuçlarına göre, Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşunun üretimden satışları 2020 yılında 1 trilyon 22 milyar TL’den 1 trilyon 179 milyar TL’ye yükselerek yüzde 15,3 oranında arttı. 
Büyüme performansı, 2018’deki yüzde 34.5 ve 2019’daki yüzde 16.4’lük artışlar ile karşılaştırıldığında yavaşladı. 
İSO 500’ün ihracatı da yüzde 12.8 gerileyerek 64.1 milyar dolar oldu. İSO 500’ün ihracat performansı Türkiye’nin genel ve sanayi ihracat performansından bir ölçüde olumsuz ayrışsa da yine de İSO 500, Türkiye ihracatı içindeki ağırlığını korudu. 
2020 yılında İSO 500 Türkiye ihracatının 37.8’ini, sanayi sektörü ihracatının ise yüzde 39,2’sini gerçekleştirdi. 2000’li yılların ortalarından itibaren 460 bandında seyreden ihracat yapan kuruluşların sayısı 2020 yılında da 465 oldu.
Araştırmaya göre, sıralamanın ilk 50’sini oluşturan kuruluşların toplam üretimden satışlar içinden aldığı pay bir miktar azalmakla birlikte toplamda yüzde 50’ye yakın seviyelerini korudu.
Araştırmanın temel göstergelerinden İSO 500 Büyük’ün esas faaliyetlerinden elde ettiği karı gösteren faaliyet karı bir önceki yıla göre yüzde 55 artarak 142.8 milyar lira oldu. 
Faaliyet karlılığı oranı da 2,7 puan artarak yüzde 10,8’e çıktı. Benzer şekilde ölçülmeye başlandığı 2013’ten bu yana 2019 yılı hariç sürekli artış gösteren FAVÖK büyüklüğü, 2020 yılında yüzde 43.1 artışla 184.4 milyar liraya çıkarken, FAVÖK karlılığı oranı da 2.6 puan artışla yüzde 13.9’a yükseldi. Yine vergi öncesi dönem kar ve zarar toplamı da yüzde 50.1 artarak 92.5 milyar lira oldu. Sanayi kuruluşlarının karları 2020 yılında artış eğilimi gösterdi.
İSO 500’ün karlılık verilerine göre, faaliyet karlılığındaki iyileşmenin yanı sıra özellikle net kambiyo karlarının etkisiyle üretim faaliyeti dışı gelirlerdeki artış da karlılığa pozitif katkı yaptı. İSO 500’ün diğer faaliyetlerden olağan gelir ve karları 237.9 milyar lira iken, gider ve zararları 194.4 milyar lira olarak gerçekleşmiştir. 
Bu iki rakam arasındaki fark alındığında, İSO 500’ün 43.4 milyar liralık üretim faaliyeti dışı net gelir elde etti. Finansman giderleri, İSO 500’ün karlılığında belirleyici olmayı sürdürdü. 
Borçlanma ile öz kaynakların dağılımını yansıtan kaynak yapısında, İSO 500’ün 2020 yılında toplam borçları yüzde 23 gibi yüksek bir oranda arttı. Firmalar, faaliyet karlılığındaki artışın desteğiyle özkaynaklarını da yüzde 23.2 gibi benzer bir oranda büyütebildi. 
İSO 500’ün toplam mali borçları 2020 yılında yüzde 23 oranında artarak 406,3 milyar TL’den 499,6 milyara ulaştı. Borçların vadelerine göre gelişiminde ise kısa vadeli mali borçlar yüzde 22,4’lük artışla 168.3 milyar TL’den 206 milyar TL’ye yükselirken, uzun vadeli mali borçlar ise yüzde 23.3 artarak 238 milyar TL’den 293.5 milyar TL’ye çıktı. 
İSO 500’ün istihdamı ise 2020 yılındaki tüm olumsuz gelişmelere rağmen yüzde 2,9 oranında artarken, ödenen maaş ve ücretlerdeki artış da yüzde 14.4 oldu. Teknoloji yoğunluklarına göre yaratılan katma değer dağılımına bakıldığında, 2018 yılında İSO 500’de yaratılan katma değer içerisinde orta yüksek ve yüksek teknoloji ile yaratılan katma değer toplamı yüzde 27.5 iken, bu oran 2019’da yüzde 30.4’e, 2020 yılında yüzde 31.2’ye çıktı.
İSO 500’de yabancı sermaye paylı kuruluşların sayısı, 2020 yılında 110’a indi. Bu gelişme, 2009 yılından sonra İSO 500 içinde yer alan yabancı sermaye paylı kuruluş sayısında yaşanan kademeli gerilemenin devam ettiğini gösterdi. İSO 500’de halka açık kuruluşların sayısı 67 ile yatay seyrini korudu.
Ayrıca İSO 500’de yer alan kuruluşların bağlı olduğu oda bilgilerine göre sıralanması sonucu sanayideki Anadolu ağırlığının arttığı gözlendi. Buna göre son yıllarda sayısal olarak düşüş yaşanmasına karşın en büyük pay 161 şirket ile hala İstanbul Sanayi Odası’na ait bulunuyor İSO’yu sayının beş yıl önce 180 olduğunu görüyoruz. İstanbul’u Ege Bölgesi Sanayi Odası 44 şirket ile izlerken, Ankara 37, Kocaeli 36, Gaziantep 29, Bursa 19 şirket ile yer alıyor. (Fotoğraflı)
 

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.

Sıradaki haber:

BTSO Üyelerine ‘Nefes Kredisi’ Desteği